FAHREDDİN RAZİ YASİN SURESİ 60. AYETİ KERİMEDEKİ ŞEYTANA İBADET ETMEYİN KISMINI TEFSİR EDERKEN İBADETİ İKİYE AYIRIYOR.
FAHREDDİN RAZİ YASİN SURESİ 60. AYETİ KERİMEDEKİ ŞEYTANA İBADET ETMEYİN KISMINI TEFSİR EDERKEN İBADETİ İKİYE AYIRIYOR.
GÜNAH İŞLEYENDE SEYTANA İBADET ETMİŞ OLUR FAKAT BU DİNDEN ÇIKARMAYAN İBADET KAPASIMDA DEĞERLENDİRİLİYOR
Ayetteki, "Şeytana tapmayın" ifadesinin manası, "Orta itaat etmeyin" şeklindedir. Bunun delili şudur: "Yasaklanan şey, sadece şeytana secde etmemek değildir. Aksine onun emirlerini kabul edip tutmak da yasaktır. Çünkü boyun eğmek de bir ibadettir.
"Biz, emirlere (başkanlara) ibadetle emrolunduk. Çünkü Hak Teâlâ’nın, "Allah’a itaat edin, Resûlullah’a ve sizden olan ulu’l-emre itaat edin"(Nisâ, 59) fermanı te, onlara itaatla da emrolunduk" denilmesin.
Çünkü onlara itaat ölmek, Allah emrettiği için olunca, bu yine, Allah’a ibadet ve itaat sayılır. Nasıl böyle olmasın ki, bizzat başkasına yapılan secde ve rükû bile, Allah’ın emriyle olunca, ancak Allah için bir ibadet oluyor.
Baksana, melekler Hz. Âdem (a.s)’e secde ettiler. Bu, ancak Allah’a ibadettir. Başkanlara ibadet etmek, onlara, Allah’ın emretmediği konularda itaat etmek demektir. Buna göre, şeytana itaat, Rahman’a itaattan nasıl seçilecek?
Çünkü şeytandan ne bir haber duyuyor, ne de ondan bir eser (te) görüyoruz" denilirse, deriz ki: Şeytana ibadet etmek, ya Allah’ın emrine muhalefet etme suretinde, yahut da Allah’ın emirlerini, O emrettiği için olmaksızın yapmada olur. Binâenaleyh bazen şeytan senden başka bir varlıkta iken sana emreder, bazan da senin içinde iken sana emreder. Binâenaleyh bir şahıs gelip sana bir şey emrettiğinde, bir düşün.
Yâ o iş Allah’ın emirlerine uygundur, ya değildir. Eğer uygun değilse, bu demektir ki şeytan, o şahsın ağzından sana emredeceğini emretmektedir. Kalkar da ona itaat edersen, şeytana ibadet etmiş olursun. Şayet nefsin seni bir şey yapmaya çağırırsa, dur düşün: Bu iş ya şer’an müsaade edilmiş bir şeydir, yahut değildir.
________________
Eğer müsaade edilmemiş bir şey ise, bu durumda nefsin şeytanın tâ kendisidir, yahut da şeytan, nefsin vasıtasıyla seni bu işe zorlamaktadır. Binâenaleyh şimdi kalkar da nefsine uyarsan, şeytana ibadet etmiş olursun.
Sonra şeytan, başta açıkça Allah’a muhalefet etmeyi emreder. Binâenaleyh şeytana itaat eden kimse, ona ibadet etmiş olur.
İtaat etmeyenden ise şeytan geri dönmeyip, o kimseye, "Hor ve hakîr olmayasın, insanlar katında kıymetin artsın ve sayende, dostların ve arkadaşlarının istifade etsin diye Allah’a ibadet et" der.
Eğer bu kimse, şeytanın hu aldatmacasına cevap verirse, yine ona ibadet etmiş olur. Fakat şayiana ibadet etme işi, farklı farklıdır. Çünkü bazı ameller vardır ki, onu yapan kimsenin, onu yaparken kalbi, dili ve uzuvları birlik halindedir. Bazı ameller de vardır ki, kalp ile dil, uzuvlarla veya erkân ile muhalefet halindedir.
Çünkü kimi insanlar, işlediği günahdan kalben hoşlanmayıp, Rabbinden mağfiret umarak, işlediği şeyin kötülüğünü itiraf eder oldukları halde günah işlemektedirler. Bu da, şeytana görünen uzuvlarla (zahiren) ibadet demektir. Kimileri de, bu suçu, kalbi tertemiz, dili yumuşak olduğu halde işler.
Mesela sen, pek çok insanları zâlimlerin kapılarına, jurnal için gidip gelmelerine sevindiklerini, kendisinin padişahlarla, büyük adamlarla oturup-kalkmasını güzel şeylerden saydıklarını ve dilleriyle bu hususta övündüklerini görürsün.
Yine onların, idarecilere (krallara) zulmü emretmeleri, krallarından onların sözünü dinliyor diye sevindiklerini; yahut da krallara zulmü emretmeleri ve böylece kralların zulmetmelerine sevindiklerini görürsün. Yine onlar bu sayede kendilerine verilen emirlerle sevinçten uçarlar.
Yorumlar
Yorum Gönder