İbn Kesir İstiğase Meselesi
İbn Kesir şöyle der:
قُلْتُ وَإِلَى الْآنَ قَدْ بَالَغَ الْعَامَةُ فِي اعْتِقَادِهِمْ فِيهَا وَفِي غَيْرِهَا كَثِيرًا جِدًا وَلَا سِيَّمَا عَوَامُ مِصْرَ فَإِنَّهُمْ يُطْلِقُونَ فِيهَا عِبَارَاتٍ بَشِيعَةٌ مُجَازَفَةً تُؤَدِّي إِلَى الْكُفْرِ وَالشَّرْكِ وَأَلْفَاظًا كَثِيرَةً يَنْبَغِي أَنْ يَعْرِفُوا أَنَّهُ لَا تَجُوزُ وَرُبَمَا نَسَبَهَا بَعْضُهُمْ إِلَى زَيْنِ الْعَابِدِينَ وَلَيْسَتْ مِنْ سُلَالِتِهِ وَالَّذِي يَنْبَغِي أَنْ يَعْتَقِدَ فِيهَا مَا يَلِيقُ بِمِثْلِهَا مِنَ النِّسَاءِ الصَّالِحَاتِ وَأَصْلُ عِبَادَةُ الْأَصْنَامِ مِنَ الْمُغَالَاةِ فِي الْقُبُورِ وَأَصْحَابِهَا وَقَدْ أَمَرَ النَّبِيُّ - صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِتَسْوِيَةِ الْقُبُورِ وَطَمْسِهَا، وَالْمُغَالَاةُ فِي الْبَشَرِ حَرَامٌ، وَمَنْ زَعَمَ أَنَّهَا تَقُلُّ مِنَ الْخَشَبِ أَوْ أَنَّهَا تَنْفَعُ أَوْ تَضُرُّ بِغَيْرِ مَشِيئَةِ اللهِ فَهُوَ مُشْرِكٌ
"Derim ki: Günümüzde avamın onun ve başkalarının hakkında edindikleri yanlış itikatları çoğalmıştır. Özellikle Mısırlılar küfre ve şirke varan çirkin lafızları çokça söylüyorlar. Onlara bunun caiz olmadığının öğretilmesi gerekir.
Bazıları o kadını Zeynel Abidine nisbet ediyorlar ama hakikatte Nefise onun sülalesinden değildir. Bu yüzden onun için diğer salih kadınlar hakkında inanılması gereken şeyler düşünülmelidir. Putlara ibadet etmenin aslı, kabir ve kabir ehli hakkında aşırı gitmek olmuştur. Nitekim Nebi (s.a.v.) kabirlerin yıkılarak tesviye edilmesini emretmiştir. Çünkü beşer hakkında aşırıya kaçmak haramdır.
Dolayısıyla her kim, onun, Allah'ın meşietine bağlı olmadan kendisini haşepten koruyacağına veya fayda ve zarar vereceğini iddia ederse müşrik olur."
(Kaynak El-Bidaye ve'n-Nihaye, 14/171)
Yorumlar
Yorum Gönder