İBN TEYMİYYE'NİN EBU MUHAMMED İZZ BİN.ABDUSSELAMDAN NAKLETTİĞİ FETVA
İBN TEYMİYYE'NİN EBU MUHAMMED İZZ BİN.ABDUSSELAMDAN NAKLETTİĞİ FETVA
Bu kabilden olmak üzere fakih Ebû Muhammed'in fetvaları arasında uzun bir fetva görmüştüm. Bu fetvada güzel hususlar vardı. Kendisine birkaç konu hakkında sorular sorulmuştu. Cevapları arasında, mesela şunları söylüyordu:
"Mescidlerde şarkı ve türkü söyleyip, raksla uğraşmak, oğlanlarla haşir-neşir olmak caiz değildir; bunları yapan birisi netice verici ve engelleyici bir tarzda tazir cezasıyla cezalandırılır.
Küpe, pazıbent, zincir ve halhal takınmak, demir ve bakırdan yüzük edinmek ise bid'attir, çirkin bir şeydir. İşlerin en kötüsü herhangi bir asla ve esasa dayanmaksızın sonradan uydurulan şeylerdir. Bütün bunlar, sahipleri için dünyada var olan şeylerdir ve bütün bunlar, cehennem ehlinin kullandığı takılardır. Eğer onlar bu hal üzere ölecek olurlarsa cehennemde bu takıları takacaklardır.
__________________________________________________
أجمع المسلمون على أن السجود لغير الله محرم. انتهى.
وقال أيضاً: ولا يجوز السجود لغير الله من الأحياء والأموات، ولا تقبيل القبور ويعزر فاعله. انتهى.
AYRICA İSTER ÖLÜ OLSUN, İSTER DİRİ, ALLAH'TAN BAŞKASINA SECDE ETMEK CAİZ DEĞİLDİR;KABİRLERE YÜZ-GÖZ SÜRÜP ÖPMEK DE CAİZ GÖRÜLMEZ;BUNLARI YAPANLAR TAZİR CEZASINA ÇARPTIRILIR.
__________________________________________________
Kim, müslümanlardan birisine lanet okursa, bu yaptığına karşılık tazir olunur. Mü'min asla durmadan lanetler yağdıran bir konumda bulunamaz. Böyle lanet okuyan birisi, lanetinin bizzat kendisine dönmesine ne kadar da yakındır!
Kabirlerin yanında namaz kılmak caiz değildir. Erkek ve kadınların kabirler üzerinden yürüyüp geçmeleri de caiz değildir. Kabirler, namaz kılmak için mescid haline getirilemez. Zira Hz. Peygamberin ifadesiyle:
اشْتَدَّ غَضَبُ اللَّهِ عَلَى قَوْمِ اتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ
"Peygamberlerinin kabirlerini mescid edinen bir topluluğa Allah'ın gazabi pek şiddetli olmuştur. "
"Bazı âlimlerin, Eş'arî imamlarını lanetlemeleri meselesine gelince; kim onları lanetlerse tazir olunur; üstelik lanetleri de kendilerine döner. Çünkü kim laneti hak etmeyen birine lanet okursa, bu lanet kendisine döner. Bu âlimler, dinin talî meselelerinin (fürûunun) yardımcılarıdırlar; Eş'ariler ise dinin temel meselelerinin (usûlünün) savunucuları.."
Bazı kişilerin harikulade bir olay olarak ateşe girmeleri hususuna da te- mas edelim:
Kur'ân'a sarılmayan herkes, bunların fitnesine maruzdur ve bunlar ken- dilerini görenleri saptırıcıdır. Nitekim Deccâl'in elinde ortaya çıkan olağanüs- tü olaylar sebebiyle de insanlar fitneye maruz kalırlar. Durum şudur ki:
Kimin elinde olağanüstü bir olay meydana gelirse, bu kişi Şeriat kıstası ile ölçülür; eğer istikâmet üzere ise onun elinde vuku bulan şey keramettir; ama istikâmet üzere değilse bu olağanüstülük fitneden başka bir şey değildir. Nitekim Deccâl, ölüyü diriltme, cennet ve cehennemi gösterme gibi olaylar ortaya koyacaktır. İşte Cenâb-ı Hak böylelerinin elinde cereyan eden olaylar- la, nasipsiz kişileri sapıklığa uğratır.
Şer-i şerife sarılanlar ise, şayet böylelerinden havada uçanları, su üzerinde yürüyenleri görseler bile bilirler ki bütün bunlar, kullar için fitneden başka bir şey değildir." [Alıntı burada sona ermiştir.]
(Kaynak İbn Teymiyye Mecmuul Fetava 3. Cilt Sayfa 490-491 Darul İman Yayınları)
Yorumlar
Yorum Gönder