İBADETİN TARİFİ HAKKINDA ALİMLERDEN NAKİLLER
İBADETİN TARİFİ HAKKINDA ALİMLERDEN NAKİLLER
İbadet Nedir?
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ للهِ وَحْدَهُ، وَالصَّلاةُ وَالسَّلامُ عَلَى مَنْ لَا نَبِيَّ بَعْدَهُ، وَبَعْدُİbadet Kavramı Hakkında Alimlerin Sözleri
Ebû İshâk ez-Zeccâc Rahimehullâh (311H) şöyle dedi:
"İbadetin lügatteki anlamı, boyun eğerek itaat etmektir. Sürekli üzerinden geçildiği için zelil kılınan yola şöyle denir: "Bu, Mu'abbed bir yoldur." Yine katran ile kaplanmış deveye "Mu'abbed bir deve" denir. Bu yüzden "İyyâke Na'budu" (el-Fâtiha 1/4) ayetinin anlamı şudur: Kendisiyle boyun eğdiğimiz itaat ile Sana itaat ediyoruz."
Zeccâc, Me'ânî'l Kur'ân, 1/48.
İbn'ul Enbârî Rahimehullâh (328H) şöyle dedi:
"Rabbine boyun eğerek takdirine teslim olmuş ve emrine itaat eden kişi için falan abiddir denilir."
Ezherî, Tehzîb'ul Luga, 2/140.
Ebu'l Muzaffer es-Sem'ânî Rahimehullâh (489H) şöyle dedi:
"İbadet: Zillet ve boyun eğmekle itaat etmektir. "Tarîk'un Mua'bbed" denilir, yani zelil kılınmış yol. Ayetin anlamı şudur: Biz sana boyun eğerek ibadet ediyoruz.
Sem'ânî, et-Tefsîr, 1/37.
İbn'ul Muzeyyin el-Kurtubî Rahimehullâh (656H) şöyle dedi:
"İbadetin aslı, huzurunda alçalmak ve boyun eğmek demektir. Şeriatin mükellefleri yükümlü tuttuğu görevlere ibadetler adı verilmiştir. Çünkü mükellefler, Yüce Allâh'a boyun eğerek ve kendilerini (zelil bir şekilde) alçaltarak, bunlara riayet ederek yaparlar."
İbn'ul Muzeyyin el-Kurtubî, el-Mufhim, 1/181; Müfessir Kurtubî de benzeri ifadeler kullanmıştır. Bkz: Kurtubî, Tefsîr, 1/225, 17/56.
İbn'ul Kayyim Rahimehullâh (751H) ise şöyle dedi:
"Kulluğun değirmeni on beş kaide üzerinde döner. Kim bu on beş kaideyi tam olarak yaparsa, kulluğun mertebelerini tamamlamış demektir. Bunun açıklaması şöyledir: Kulluk, kalbe, dile ve azalara ayrılır. Bunlardan her birisine ait özel bir kulluk görevi vardır. Kullukla ilgili hükümler beştir: Vacip, müstehap, haram, mekruh ve mubah. Bunların hepsi kalp, dil ve uzuvlarla ilgilidir."
İbn'ul Kayyim, Medâric'us Sâlikîn, Dâru Atâ'ât'il İlm, 1/165.
İbnu Kesîr Rahimehullâh (774H) şöyle dedi:
"İbâdet; lügatte zillet manasına gelir. Nitekim Tarîk'un Mu'abbed ve Ba'îr'un Mu'abbed denilir, yani zelil kılınmış. Şeriatta ise, sevginin, boyun eğmenin ve korkunun kemâlini bir araya toplayan bir ibaredir."
İbnu Kesîr, Tefsîr, Dâru Taybe, 1/134.
İbadetin Lugat Anlamı:
Lugatte ibadet; itaat etmek, boyun eğmek anlamına gelir.
📚Lisanu'l Arab 3/273
Yine boyun eğmek, bağlılık göstermek... anlamında da kullanılır.
📚Tehzibu'l Luga 2/234
Şöyle de denmiştir: "İbadetin lugatteki asıl manası, kolayca ve küçülerek boyun eğmektir."
Yine şöyle denmiştir: "İbadet, zillet ve teslimiyyetir, boyun eğip bağlılık göstermektir. Yaratılmış ins ve cin; Allah'ın hükmüne boyun eğmiş, irade ve meşietine teslim olmuş, kendisi hakkındaki takdirine bağlı kalmıştır."
Yorumlar
Yorum Gönder